Buzağıların doğumu gerçekleşir gerçekleşmez nefes alıp almadığı kontrol edilmelidir.
Düveler bu dönemde günde 700-800 g ağırlık artışı sağlamalıdırlar. Bunun yanında kalsiyum, fosfor ve mineral içeren yalama taşları devamlı önlerinde bulundurulmalıdır.
Süt verimi yönünden üstün genetik potansiyele sahip ineklerde beslenmenin de buna eşlik etmesi gerekir. Bu durum, süt verimi artışının sağlanmasında beslenmeden gelen payın %65-70 civarında olduğu anlamına gelmektedir.
Laktasyon dönemlerinde besleme 3 döneme ayrılmaktadır. Bunlar; Erken Laktasyon Dönemi Beslemesi, Laktasyon Ortasına Kadarki Dönemde Besleme (40-120 Gün), İleri Laktasyon Döneminde Besleme (120-305 Gün) şeklindedir.
Besi süreci ilerledikçe kesif yem oranı aşamalı olarak her 50 kg canlı ağırlığa 1 kg kesif yem denk gelecek şekilde ayarlanmalıdır. Burada yine iyi kaliteli kaba yemin serbest olarak besi hayvanlarının tüketimine sunulması önemlidir.
Sığır besiciliğinde temel prensip, genetik yapısı güçlü ve canlı ağırlık kazancını en hızlı gerçekleştiren hayvanların birim yem miktarından üst düzeyde yararlanmasını sağlamaktır.
Uzun yıllardan beri eti, sütü, yapağı ve derisi ile insanların en önemli ihtiyaçlarını karşılayan koyunlar, dünyanın her yerinde yetiştirildiği gibi ülkemizde de hemen hemen her bölgede yetiştirilmektedir.
Hayvanın ırkı, cinsiyeti, yaşı, vücut kondisyonu ve hayvanın sağlık durumu besi performansını etkilemektedir.
Yeni doğan kuzu-oğlaklar enfeksiyöz ve paraziter hastalıklara karşı son derece duyarlıdır.
Beslenme koyunların sağlığı, büyümesi, üremesi ve performansı/verimi üzerinde doğrudan etkilidir.
Yapılan birçok araştırma, toplam verimlilik üzerinde çevre faktörlerinin (bakım, besleme vb.) genetik faktörlerden daha etkili olduğunu göstermiştir.
Kasaplık et tavukçuluğunda üretim süresinin çok kısa olması, kırmızı etle kıyaslandığında tavuk etinin ucuz olması nedeniyle etlik piliç eti üretimi hayvancılık sektöründe özel bir önem arz etmektedir.
Kafes sisteminde civcivlerin gelişinden önce birtakım hazırlıklar yapılmalıdır.
Başarılı bir yetiştiricilik için civciv ve piliç döneminde bakım, besleme ve büyütme teknikleri önem taşır.
Hindiler fazla yumurtlayan hayvanlar olmadıklarından dolayı hindi yumurtaları sadece yavru elde etmek için kullanılır.
Hastalığın etkeni, Bacillus antracis, sporlaşarak çoğalan bir bakteridir.
Doğumdan sonraki ilk 2 günde kandaki kalsiyum düzeyinin düşük olmasıdır.
Yem maddelerinin ve ekmek artıklarının birdenbire yedirilmesi veya hayvanın kontrolden çıkarak yemesi hastalığın başlıca nedenleridir.
Hastalığın nedeni yüksek süt verimli ineklerde sağmal dönemde oluşan enerji açığıdır.
Yaz aylarında ısı ve nem nedeniyle haşarat artmakta mastitise neden olmaktadır.
Brucella zoonoz (Hayvanlardan insanlara bulaşabilen) hastalıklar sınıfında yer alan, Brucella grubu bakterilerin oluşturduğu, bulaşıcı, enfeksiyonlu bir hastalıktır.
Verem zoonoz (Hayvanlardan insanlara bulaşabilen) hastalıklar sınıfında yer alan, gram (+) bakterilerin oluşturduğu bir hastalıktır
Yanıkara gram (+) bakterilerin oluşturduğu akut seyirli bir hastalıktır.
Geviş getiren bütün evcil ve vahşi hayvanlarda görülen çok büyük ekonomik kayıplara yol açan, bulaşıcı bir hastalıktır.
Genellikle doğumdan sonraki 2-10 gün arasında görülen, mikrobun kana karışması yoluyla enfeksiyonlara yol açan, yeni doğan buzağılarda ani ölümlerle karakterize bir hastalıktır.
Mikropla bulaşık süt, su ve gıdaların sindirim sistemi aracılığıyla vücuda alınması ile enfeksiyon oluşur.
Genç sığırlarda akut ya da kronik bir enteritis ile karakterize bulaşıcı bir protozoer hastalıktır.
Kış aylarında ahırlarda havalandırmanın yetersiz olması, kalabalık, yeni hayvan satın alınması, kötü beslenme hastalığın çıkışında rol oynar.
Hastalığın nedeni çeşitli Trikofiton mantarlarıdır.
Sığırlarda kaşıntıya ve tüylerin dökülmesine sebep olan bir hastalıktır.
Etken sığır vebası virüsüdür. Bu virüs -20 °C' da canlılığını aylarca korur.
Hastalıkta sürekli virüs taşıyıp bağışık durumda olmayan hayvanlar sürü içinde sürekli enfeksiyon kaynağı oluştururlar.
Abomasum kayması doğum sonrası bir ay içinde özellikle yaşlı ve iri süt sığırlarında ortaya çıkar.
Laminitis ayakta deri içinde gerçekleşen iltihaptır.
Halk arasında “Afrika Hastalığı” olarak bilinen sığırların Nodüler Ekzantemi Hastalığı koyun keçi çiçeği virüsü ile çok yakın antijenik ilişkiye sahip capripox virüsüdür.
Sığır çiçeği çok nadir görülmektedir. Enfeksiyon Avrupa ve Batı Asya da tarla faresi gibi yabani kemiricilerde yaygındır.
Sığırlar obur hayvanlar oldukları için yemleri ile birlikte tel, çivi, iğne gibi sivri cisimleri alırlar.
Halk arasında, çeşitli bölgelerde çelerme hastalığı da denilir. Hastalık sürüde her yaştaki koyun ve kuzularda, keçi ve oğlaklarda görülür.
Pika, yiyecek olmayan maddelerin yenmesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır.
Tavuk vebası, solunum ve sinir sistemine ait belirtilerle birlikte yüksek mortalite ile seyreden akut bir hastalıktır.
Tavuklarda E.Coli kaynaklı primer veya sekonder enfesiyonlara çok sık rastlanmaktadır.
Tavuklarda; yumurta veriminde düşme, yumurtalarının iç ve dış kalitesinde bozulma, yumurta kanalında yangısal reaksiyonlar gözlenen viral bir hastalıktır.
Tavukların(daha çok civciv ve piliçlerin) bulaşıcı, orta derecede öldürücü, bursa fabricius gibi primer lenfoid organda bozukluklar yaparak immun sistemin baskılanmasına yol açan viral bir hastalıktır.
Kanatlıların; sakal, ibik, yüz, göz ve ağız kenarlarında, deride, tüy follikülerinde küçük lezyonlar ve kabarcıklar; ağız, dil, yutak, larinks, üst solunum yolu mukozasında küçük veya büyük membranlar(difterik form)tarzında bozukluklar oluşturan bulaşıcı viral bir hastalıktır.
Üst solunum sistemine yerleşen, konjonktivitis, yüzde şişkinlik, burun ve göz akıntısı, öksürük, göz kapaklarının yapışması ile karakterize olan bulaşıcı bakteriyel bir hastalıktır.
Kanatlılarda pek fazla ölüm ve ekonomik kayıplara neden olmasa da, insanlarda gıda kaynaklı enfeksiyonların nedenlerinden olması sebebiyle önemlidir.
Solunum sistemi ve böbrekleri etkileyen, akut, öldürücü, bulaşıcı viral bir hastalıktır.
Piliç, tavuk, hindi ve güvercinlerde ülkemizde de çok yaygın görülen bakteriyel bir hastalık olan CRD’nin spesifik etkeni Mycoplasmatocea ailesinden “Mycoplasma gallisepticum”dur.
Karaciğer, böbrek, dalak, gonadlar, pankreas, iris, akciğer, kas ve deride mononükleer lenfositlerin birikmesi ve üremesi sonu gelişen tümoral, bulaşıcı, öldürücü, lenfoproliferatif viral bir hastalıktır.
Evcil kanatlıların ve diğer kuşların akut seyirli, çok bulaşıcı, öldürücü, solunum, sindirim ve sinir sisteminde bozukluklar meydana getiren viral bir hastalıktır.